14.08.2020, Cuma 12:37 0 Yorum | 812 Görüntülenme

İŞ KAZALARINDA DESTEKTEN YOKSUN KALMA TAZMİNATININ HESABI - Hayfa Hukuk

İş kazası neticesinde ölen kişi ile ilgili olarak Türk Borçlar Kanunu’nun 53. maddesi uyarınca; cenaze giderleri ve varsa ölüm öncesinde tedavi giderleri ile ölenin desteğinden yoksun kalan kişilerin yoksun kaldıkları gelirler tazminat olarak hesaplanır. Ölenin bakmakla yükümlü oldukları kişilerin ölüm nedeniyle mahrum kaldıkları gelirler destekten yoksun kalma tazminatının konusunu oluşturur.

Destekten yoksun kalma tazminatı hesaplanırken, işlemiş dönem geliri, aktif çalışma dönemi geliri, pasif çalışma dönemi geliri toplanır ve elde edilecek sonuçtan, destekten yoksun kalanlara SGK tarafından yapılan ve işverene rücü edilmesi mümkün olan ödemeler düşülür.

Destekten yoksun kalma tazminatının hesabında genel olarak şu bilgilere ihtiyaç duyulur:

  • Ölenin Doğum tarihi:                                       
  • Yaşı:                                                              
  • Cinsiyeti :                                                          
  • Durumu:                                                           
  • Eşin doğum tarihi:                                           
  • 1. Çocuk doğum tarihi:          
  • 2. Çocuk doğum tarihi:       
  • 3. Çocuk doğum tarihi:                 
  • 4. Çocuk doğum tarihi:              
  • Baba:                                                         
  • Anne:                                                 
  • Ölüm Tarihi :                                               
  • Bakiye Ömür (PMF – 1931 Yaşam Tablosu):       
  • İşe başlama tarihi:                                       
  • İşi :                                                      
  • Ölüm nedeni:                                          
  • Ölenin Kusur durumu:                                    
  • Ölüm tarihinde Asgari Ücret:                
  • Aylık geliri :                                             
  • Günlük geliri:                                    
  • Yıllık geliri:     

I. İŞLEMİŞ DÖNEM GELİRİ:

İşlemiş dönem geliri, ölüm tarihinden tazminatın hesaplandığı tarihe kadar elde edilebilecek olan gelirleri ifade eder. Bu gelirin hesabı gerçek verilere dayalı olarak yapılır ve herhangi bir iskontoya tabi tutulmaz.

İşlemiş dönem geliri; işçinin iş verenden alması kararlaştırılmış olan günlük gerçek ücretin dönem içerisindeki gün sayısı ile çarpılması sonucu elde edilen tutardır. Bu gelirden ölenin varsa kusur oranı düşülmez. (Yargıtay 21. H.D. 17.06.2019 gün, 2018/7392 E, 2019/4407 K). 

II. İŞLEYECEK DÖNEM GELİRİ:

İşleyecek dönem geliri; hesaplama tarihinden varsayılan yaşam süresinin sonuna kadar geçen sürede elde edilebilecek geliri ifade eder. Bu gelirin hesabı yapılırken hesaplama tarihindeki muhtemel ücret ile dönem içerisindeki gün sayısı çarpılır. Ayrıca Yargıtay kararlarında, işleyecek dönem gelirinin hesabında, her yıl bulunan tazminat miktarının %10 arttırılıp artış miktarının %10 ıskontoya tabi tutulması gerektiği belirtilmiştir. (Yargıtay 21. H.D. 12.06.2019 gün, 2018/7257 E, 2019/4243 K.)

İşleyecek dönem gelirinin hesabına esas olacak ücret belirlenirken; kişinin çalışarak gelir elde edeceği “aktif dönem” ve çalışmadan gelir elde edeceği “pasif dönem” ayrımı yapılır.

1. Kalan Aktif Dönem Geliri:

Yargıtay vermiş olduğu birçok kararda kişinin 60 yaşına kadar çalışarak aktif gelir elde edeceğini 60 yaşından sonra ise çalışmayarak pasif gelir elde edeceğini kabul etmiştir. Tazminat hesabında 60 yaşına kadar gerçek ücret esas alınarak hesaplama yapılır. (Yargıtay 21. H.D. 20.05.2019 gün, 2018/6284 E, 2019/3938 K.; Yargıtay 21. H.D. 10.09.2019 gün, 2018/4223 E, 2019/4927 K.)

2. Pasif Dönem Geliri:

Pasif dönem geliri, 60 yaşından sonra varsayılan yaşam süresinde işleyecek olan ücret alacaklarını ifade eder.

Pasif dönem gelirinde, Yargıtay uygulamalarına göre 60 yaşından sonra net asgari ücret dikkate alınır. Ancak kişinin bu dönemde farklı miktarda gelir elde edebileceği ispatlanabiliyorsa hesaplama varsayıma göre değil gerçek verilere göre yapılır. (Yargıtay 21. H.D. 20.05.2019 gün, 2018/6284 E, 2019/3938 K.; Yargıtay 21. H.D. 10.09.2019 gün, 2018/4223 E, 2019/4927 K.)

Pasif dönemin hangi süreyi kapsadığının hesabında kişinin varsayılan bakiye ömrü dikkate alınır. Bu süre varsayımsal bir süredir. Bunun için uzun süreden beri muhtemel yaşam tabloları adı verilen tablolardan elde edilen değerler esas alınmaktadır. Yargıtay çoğunlukla PMF-1931 (Population Masculine et Feminine) yaşam tablosunu kullanmaktadır.

III. TAZMİNATTAN MAHSUP VEYA İNDİRİM YAPILABİLECEK HALLER:

     1. SGK ödemeleri:

         a) Dul ve Yetim Aylıklarının tazminattan indirilmeyeceği kuralı:

Ölüm sigortasından bağlanan aylıklar için Kurum’un rücu hakkı bulunmadığından, işverenin iki kez ödemede bulunması gibi bir durum söz konusu olmaz. Bu nedenle, ölüm sigortasından bağlanan dul ve yetim aylıkları tazminattan indirilmez. (HGK, 28.11.1979, 1977/4 – 1110 E. - 1979/1395 K.)

Ölüm aylığı  5510 sayılı Kanuna göre en az 1800 gün (5 yıl) hizmet günü olan 4/1-(a) sigortalıların geride kalan hak sahiplerine istekleri halinde bağlanır. İkinci seçenek olarak ölüm aylığı bağlanabilmesi için ölen sigortalının her türlü borçlanma süreleri hariç en az 5 yıldan beri sigortalı bulunulması ve 900 prim gününün bulunması halinde de hak sahiplerine, yazılı istekte bulunmaları halinde ölüm aylığı bağlanabilmektedir.

Yakınlarına ölüm aylığı bağlanması şartları oluşan kişi iş kazası sonucu vefat etmişse, hak sahiplerine hem ölüm geliri maaşı hem de ölüm aylığı maaşı ödenir.

Türk Borçlar Kanunun 55. Maddesine göre; “kısmen veya tamamen rücu edilemeyen sosyal güvenlik ödemeleri ile ifa amacını taşımayan ödemeler, bu tür zararların belirlenmesinde gözetilemez; zarar veya tazminattan indirilemez.”

b) Ölüm Geliri:

İş kazası neticesinde istenebilecek destekten yoksun kalma tazminatı Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanmayan zararlara ilişkindir. Dolayısıyla SGK tarafından ödenen ve işverene rücu edilebilen gelirler hesaplanan tazminattan indirilir. (Yargıtay 21. H.D. 19.09.2019 gün, 2018/4825 E, 2019/5261 K.)

Ölüm geliri; sigortalının sürekli iş göremezlik geliri almakta iken ya da iş kazası veya meslek hastalığı sonucu hayatını kaybetmesi sonucu sigortalının hak sahiplerine bağlanan gelirdir. Ölen sigortalıların hak sahiplerine ölüm geliri bağlanması için sigortalılık süresi, yaş veya prim ödeme gün sayısı gibi koşullar bulunmamaktadır. 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nda anne babaya gelir bağlanması, “Hak sahiplerine gelir bağlanması, evlenme ve cenaze ödenekleri” başlıklı 20’nci maddenin ilk fıkrasında “İş kazası veya meslek hastalığına bağlı nedenlerden dolayı ölen sigortalının hak sahiplerine, 17 nci madde gereğince tespit edilecek aylık kazancının % 70'i, 55 inci maddenin ikinci fıkrasına göre güncellenerek 34 üncü madde hükümlerine göre gelir olarak bağlanır.” düzenlemesi yer almaktadır.

İş kazası ile meslek hastalığı sigortasından bağlanacak gelirlere esas tutulacak aylık kazanç, 5510 sayılı Kanunun 17. Maddesinde belirtilen esaslar dâhilinde hesaplanacak günlük kazancın otuz katıdır. Kanunun 17. maddesine göre günlük kazanç tutarı iş kazasının olduğu tarihten, meslek hastalığında ise iş göremezliğin başladığı tarihten önceki on iki aydaki son üç ay içinde prime esas kazançlar toplamının, bu kazançlara esas prim ödeme gün sayısına bölünmesi suretiyle hesaplanır. On iki aylık dönemde çalışmamış ve ücret almamış olan sigortalı, çalışmaya başladığı ay içinde iş kazası veya meslek hastalığı nedeniyle iş göremezliğe uğrarsa verilecek ödeneklerin veya bağlanacak gelirlerin hesabına esas günlük kazanç çalışmaya başladığı tarih ile iş göremezliğinin başladığı tarih arasındaki sürede elde ettiği prime esas günlük kazanç toplamının, çalıştığı gün sayısına bölünmesi suretiyle bulunur.

Çalışmaya başladığı gün iş kazasına uğraması halinde ise aynı veya emsal işte çalışan benzeri bir sigortalının günlük kazancı esas tutulacaktır.

Sigortalının çocuklu dul eşine 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 17 nci maddesi gereğince tespit edilecek aylık kazancının % 50’si, çocuklar için %25’i oranında aylık bağlanacaktır.

5510 sayılı Kanun’un 20’nci maddesi yollamasıyla “Ölüm aylığının hak sahiplerine paylaştırılması” başlıklı 34’üncü maddesinin birinci fıkrasının “d” bendine göre; “Hak sahibi eş ve çocuklardan artan hisse bulunması hâlinde her türlü kazanç ve irattan elde etmiş olduğu gelirinin asgari ücretin net tutarından daha az olması ve diğer çocuklarından hak kazanılan gelir ve aylıklar hariç olmak üzere gelir ve/veya aylık bağlanmamış olması şartıyla ana ve babaya toplam % 25'i oranında; ana ve babanın 65 yaşın üstünde olması hâlinde ise artan hisseye bakılmaksızın yukarıdaki şartlarla toplam % 25'i oranında aylık bağlanır.

2. Peşin Sermaye Değerinin Tespiti:

5510 sayılı kanunun 21. maddesi uyarınca “İş kazası ve meslek hastalığı, işverenin kastı veya sigortalıların sağlığını koruma ve iş güvenliği mevzuatına aykırı bir hareketi sonucu meydana gelmişse, Kurumca sigortalıya veya hak sahiplerine bu Kanun gereğince yapılan veya ileride yapılması gereken ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değeri toplamı, sigortalı veya hak sahiplerinin işverenden isteyebilecekleri tutarlarla sınırlı olmak üzere, Kurumca işverene ödettirilir.” Dolayısıyla ölüm geliri nedeniyle işverene rücu mümkündür.

5510 sayılı kanunun 21. maddesi uyarınca; işveren rücu edilecek miktar bakımında, hak sahiplerine ödenecek gelirin bağlandığı tarihteki ilk peşin sermaye değerinin tespiti önem arz etmektedir.

27011 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Kısa Vadeli Sigorta Kolları Uygulama Tebliği’nin 9. maddesinin 4. fıkrasında belirtildiği üzere Peşin sermaye değeri, sigortalı veya hak sahibinin gelir başlangıç tarihindeki aylık gelirinin 12 katının yaş karşılığı olarak peşin sermaye değeri tablolarındaki değerle çarpımı sonucu bulunan rakamın 100’e bölünmesi suretiyle hesaplanmaktadır. 1.10.2008 öncesi için PMF tablolarına göre, 1.10.2008 tarihinden 25.09.2012 tarihine kadar CSO tablolarına göre, 06.11.2018 tarihinden itibaren ise 2018/38 sayılı genelgenin ekinde yer alan TRH 2010 yaşam tablosuna göre hesap yapılır. Yaş hesabı gelir bağlama tarihindeki yaş olup, 6 aydan az olan süreler bir önceki, 6 aydan fazla olan bir sonraki yaşa yuvarlanır. Örneğin 36 yıl 5 ay 21 gün için yaş 36 olarak esas alınır.

3. Şahsi Hallere İlişkin İndirimler:

a) Kusur İndirimi

Kural olarak ölen sigortalının kusuru oranında tazminattan indirim yapılır. Ölenin kusuru yoksa, tazminattan kusura ilişkin herhangi bir indirim yapılmayacaktı.

b) Dul Eşin Evlenme Olasılığı:

Destekten yoksun kalma tazminatı hesaplanırken dul eşin evlenme ihtimaline göre elde edeceği tazminattan belli oranda indirime gidilir. İndirim varsayımsal bir oranla yapılmaktadır. Dul eşin tekrar evlenme ihtimali ile ilgili olarak genelde “AYİM Dul eşin Evlenme Şansı İndirim Oranları Tablosu” kullanılmaktadır. Tabloda geçen değerler kadına göre üretilmiştir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu TUİK verilerine dayanarak erkek eş için bu değerlerin %77,13 fazlası ile alınmasını içtihat etmiştir. (Hukuk Genel kurulu, 02.02.2011, 2010/4712 E., 2011/4 K.)

IV. TAZMİNATA ESAS NET GELİRİN HESAPLANMASI:

1. Gelirler:

İşlemiş Dönem Geliri                                     :

İşleyecek Aktif Dönem Geliri                         :

İşleyecek Pasif Dönem Geliri          +            :

Tazminata Esas Toplam Gelir                       : TL

         2. İndirimler:

Kusur İndirimi                                                 :

Dul Eşin Evlenme Olasılık İndirimi                :

Dul ve Yetim Aylığı İndirimi                           :

Ölüm Geliri (Peşin Değer) İndirimi  +            :

Tazminattan Toplam İndirim                          : TL

     3. Ödenmesi Gereken Tazminat Tutarı:

Tazminata Esas Toplam Gelir                       :

Tazminattan Toplam İndirim           -            :   

NET GELİR TOPLAMI                               : TL

 

V.GELİRİN HAK SAHİPLERİNE PAYLAŞIMI:

Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarında destek tazminatının nasıl paylaştırılacağı açıklanmıştır. Örneğin; Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 05.03.2020 tarih,  2019/4297 E. -2020/2743 K. sayılı ilamına göre; destekten yoksun kalma tazminatının belirlenmesine esas paylaşım ilkeleri aşağıdaki şekilde öngörülmüştür:

Çocuksuz durumda destek, desteğin gelirini eşi ile ortak paylaşacağı varsayımına dayalı olarak, gelirden desteğin %50 ve eşin %50 pay alacağı kabul edilmektedir.

Çocukların eş ile birlikte destek payı alacağı durumda ise destek gelirden eşi ile birlikte 2’şer pay alırken çocuklara birer pay verileceği, yine eş, çocuklar ile ana babanın pay alacağı durumlarda desteğe 2 pay, eşe 2 pay, çocukların her birine 1’er pay, ana ve babaya 1’er pay ayrılarak böylece gelirin tamamının dağıtılacağı esasına dayalıdır.

Çocukların sayısı arttıkça hem desteğe ayrılan pay, hem de eş ve çocuklar ile ana ve babaya ayrılacak paylar düşecektir. Çocukların destekten çıkması ile birlikte destekten çıkan çocuğun payları destek, eş ve diğer çocuklara dağıtılacak, anne ve babaya verilmeyecektir. Böylece geriye kalan eş ve çocukların payları ile desteğin payı artacaktır. Bu pay esası Türk aile sistemine çok uygun düşmektedir. Çünkü Türk aile sisteminde desteğin geliri aile bireyleri tarafından birlikte paylaşılmakta, aile bireyleri arttıkça gelirden alınacak pay düşmekte, aile bireyi azaldıkça da gelirden alınacak pay yükselmektedir.

Ana ve babadan birinin destekten çıkması ile payı diğerine aktarılacak, ana ve baba ile çocukların tamamının destekten çıkması durumunda ise yine çocuksuz eş gibi desteğe 2 pay, eşe 2 pay esasına göre %50 pay desteğe, %50 pay eşe verilerek varsayımsal olarak gelir paylaştırılarak tazminat bu ilkelere göre hesaplanmalıdır.

 

VI.SONUÇ:

Hak Sahibi

Yaşı

Hak Süresi

Pay Oranı

Pay Değeri

SGK Rücu İndirimi

YOKSUN KALINAN DESTEK

Destek

 

 

2/10

 

 

 

 

 

2/10

 

 

 

1. Çocuk

 

 

1/10

 

 

 

2. Çocuk

 

 

1/10

 

 

 

3. Çocuk

 

 

1/10

 

 

 

4. Çocuk

 

 

1/10

 

 

 

Baba

 

 

1/10

 

 

 

Anne      

 

 

1/10

 

 

 

TOPLAM:

TL

 

Yorum yapabilmek için Giriş yap ya da Kayıt ol.

BİZİ TAKİP EDİN

Twitter

Facebook

POPÜLER HABERLER