DESTEKTEN YOKSUN KALMA TAZMİNATI - Av. Şevnur ADIGÜZEL
|
Destekten Yoksun Kalma Tazminatı - Av. Şevnur ADIGÜZEL |
|
YAZAR |
: |
Av. Şevnur ADIGÜZEL |
KAVRAMLAR |
: |
#MaddiTazminat #ManeviTazminat #DestektenYoksunKalmaTazminatı #TalepEdebilecekler #TazminatMiktarı #TazminatHesaplaması |
HUKUKİ TARTIŞMA |
: |
Destekten yoksun kalma tazminatından yararlanabilecek kişiler ile tazminat hesabı ve hukuki niteliği hakkında değerlendirme |
MAKALE |
: |
Destekten Yoksun Kalma Tazminatı Destekten yoksun kalma tazminatını maddi tazminat olarak talep edebilmek için ölen kişiden yaşarken maddi destek alınıyor olması şarttır. Yaşarken destek alınmayan kişinin ölümü nedeniyle maddi tazminat talep etmek mümkün değildir. Destekten yoksun kalma tazminatı, ölenin destek verdiği kişilerin hayatlarının ölüm nedeniyle kötüleşmemesi için kabul edilmiş bir maddi tazminat türüdür. Ölen sigortalı çocuğun anne ve babasına bağlanacak ölüm geliri ile destekten yoksun kalma tazminatı hem mevzuat hem de kapsam olarak birbirinden farklı kavramlar olmasına rağmen ölüm geliri bağlanan anne-babanın destekten yoksun kalma tazminatına hak kazanamayacakları yönünde Yargıtay karar vermekteydi. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 2018 yılında verdiği karar ile anne-babanın, çocuğunun haksız fiil ve/veya akde aykırılık sonucu ölmesi nedeniyle açtığı destekten yoksun kalma tazminatı davalarında, desteklik ilişkisinin varlığının ispatı için Sosyal Güvenlik Kurumundan gelir bağlanması şartının aranmayacağı, destekten yoksun kalma tazminatı davalarında çocukların anne-babaya destek olduklarının, karine olarak kabulünün gerektiğine karar vermiştir. Çalışmamızda destekten yoksun kalma tazminatı konusu, değişen içtihat kapsamında değerlendirilmiştir. Destekten Yoksun Kalma Tazminatından kimler yararlanabilir; Ölenden yaşarken destek aldığı iddiasıyla maddi tazminat talep eden şahıs, herhangi bir kişi olabilir. Ölenden destek alan kişi, ölenin nişanlısı, amcası, dayısı vb. gibi herhangi bir yakını ölen kişiden destek aldığını iddia edebilir. Ancak, bu kişilerin destekten yoksun kalma tazminatı talep edebilmesi için ölen kişiden yaşarken destek aldıklarını ispatlaması gerekir. Bu görüş hukuken tartışmaya açık bir görüş olmakla birlikte bizim katıldığımız bir görüştür.5510 sayılı kanun da Destekten Yoksun Kalma Tazminatından yararlanacak kişiler olarak eş, çocuk, anne - baba sayılmıştır. Bazı kişilerin yaşarken birbirine destekte bulunduğu konusunda hukuki bir karine mevcuttur. Toplumda hâkim genel anlayış, hayatın olağan akışı ve Yargıtay içtihatlarında da belirtildiği gibi bu karine gereğince anne-baba çocuklarına, çocuklar anne babalarına, eşler ise birbirlerine yaşarken maddi ve manevi destekte bulunurlar. Uygulamada gelişen hukuki karine nedeniyle bu şahısların yaşarken birbirlerine maddi destekte bulundukları kabul edildiğinden destek olma olgusunun ispatlanmasına gerek yoktur. Destekten Yoksun Kalma Tazminatının Kapsamı Destekten yoksun kalma maddi tazminat davasıyla birlikte, ayrıca manevi tazminat da istenebilir. Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir (BK m.56/2). Yargısal uygulamaya göre, manevi tazminatın bir zenginleşme aracı olmaması gerekir. Manevi tazminatın amacı olay nedeniyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesidir. Bu nedenle manevi tazminat miktarı belirlenirken; kaza tarihi, olayın meydana geliş şekli, kusur durumu ve tarafların sosyal ve ekonomik durumları değerlendirilmelidir. Destekten yoksun kalma tazminatı, bir maddi tazminat türüdür. Destekten yoksun kalma tazminatı davasında zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır. (BK m.50). Zarar görenin kusurlu davranışı ile zararın ortaya çıkmasına veya artmasına sebebiyet vermesi halinde maddi tazminat miktarının indirilmesi gerekir. Destekten yoksun kalma tazminatı olarak istenebilecek maddi tazminatın kapsamı Borçlar Kanunu m.53’te belirlenmiştir. Kanuna göre, ölüm hâlinde uğranılan ve istenebilecek maddi zararlar özellikle şunlardır: a. Cenaze giderleri. b. Ölüm hemen gerçekleşmemişse tedavi giderleri ile çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar. c. Ölenin desteğinden yoksun kalan kişilerin bu sebeple uğradıkları kayıplar. Ölenin desteğinden yoksun kalan kişiler, ölenin tüm çalışma hayatı süresi boyunca kendilerine sağlayacağı destekten mahrum kalmaları nedeniyle oluşan her türlü maddi zararlarının tazmin edilmesini isteyebilirler. Örneğin, 30 yaşında iş kazası veya trafik kazası neticesinde vefat eden bir kimsenin, PMF-1931 tablosuna göre 37 yıl daha yaşaması gerekirdi. Diğer şartlar da uygunsa, bu kişinin 37 yıl daha yakınlarına destek olabileceği kabul edilir. Ölen bu kişinin destek süresi boyunca yakınlarına sağlayabileceği maddi karşılık hesaplanarak yakınlarına destekten yoksun kalma tazminatı olarak verilmelidir. Destekten Yoksun Kalma Tazminatında Destek Süresi ve Tazminat Miktarı/ Destekten Yoksun Kalma Tazminatını Kimler Talep Edebilir? İle ilgili Yargıtay Kararları Destekten yoksun kalanların bir kısmının dava açmamış olması halinde, destek ölmemiş olsa idi ne miktar yardım alacak idiyse, o miktarın ödettirilmesine karar verilmelidir. Diğer dava etmeyenlere ayrılması gereken pay ayrılmadan, davacıya tamamı verilmesi bozması gerektirmiştir (Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 1965 / 7018 Karar).
Destekten Yoksun Kalma Tazminatı Nasıl Hesaplanır? Destekten yoksun kalma zararının hesabında, vefat edenin gelir elde edeceği dönemlerin ve elde edeceği gelir miktarının belirlenmesi, tazminatın doğru tespitinde önemli bir yer tutmaktadır. Çalışma hayatının, aktif çalışma dönemi ve emeklilik dönemi olan pasif devre olarak ayrılması ve özel yasalarında çalışma süreleri ayrık olarak belirtilmiş (asker, polis vb. gibi) kişiler dışında 60 yaşın aktif çalışma devresi, bakiye yaşam süresi varsa bu sürenin de pasif çalışma dönemini oluşturduğu, destekten yoksun kalma nedeniyle tazminatın hesabında, pasif devrede de zararın oluşacağı ve bu zararın asgari ücret düzeyinde bir zarar olacağının kabulünün gerektiği Dairemizin yerleşmiş içtihatlarındandır. Somut olayda, mahkemece hükme esas alınan 16.11.2011 tarihli maddi tazminat hesap raporunda, desteğin bakiye ömür süresinin 2027 yılı sonu olduğu kabul edilmiş, aktif yaşam süresi olarak kabul edilen 2016 yılı sonuna kadar işleyecek evre (aktif devre) için davacı eş yararına tazminat hesabı yapılmış, 2016-2027 yılları arasındaki pasif devre için hesaplama yapılmamıştır. Oysa, yukarıda ifade olunan nedenlerle, destek eşin 60 yaşına kadar aktif dönemde, sonrası için pasif dönemde olacağı, her iki dönemde de davacı eşine destek sağlayacağı kabul edilerek, davacı eş lehine tazminat hesabı yapılması gerekirken, desteğin pasif devresi için davacı eş lehine tazminat hesabı yapılmayışı hatalı olup, rapor hüküm kurmaya elverişli değildir. Eksik inceleme ile karar verilemez. Mahkemece hükme esas alınan hesap bilirkişi raporunda, işlemiş dönem hesabı yapıldıktan sonra, işleyecek aktif döneme ilişkin hesaplama yapılırken, desteğin bilinen en son geliri hatalı tespit edilmiş, bilinen en son 1 yıllık gelir yerine 6 aylık gelir esas alınmak suretiyle, işleyecek aktif devre hesaplaması yapılmıştır. Oysa, bilinmeyen (işleyecek) aktif devre hesabı yapılırken, desteğin bilinen döneme ilişkin en son 1 yıllık geliri esas alınıp, bu miktar üzerinden her yıl için %10 artırım ve %10 iskontolama yapılarak, her yıla ilişkin gelirin peşin değerinin saptanması şeklinde hesaplama yapılması gerekmektedir. Hükme esas alınan rapor, bu yönüyle de yanlış hesaplamayı içermekte olup, hatalı bu rapora göre eksik inceleme ile karar verilmiştir. Bu durumda mahkemece, aktüerya uzmanı bilirkişiden, tüm dosya kapsamına göre, yukarıda ifade olunan hesaplamaya ilişkin kaideleri de dikkate alarak, bilinmeyen (işleyecek) aktif ve pasif devreye ilişkin olarak davacı eşin hak kazanabileceği tazminatın hesaplanması konusunda ayrıntılı, gerekçeli, denetime elverişli bir rapor alınarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, hatalı hesaplamaları içeren bilirkişi raporuna göre, yazılı olduğu biçimde hüküm tesisi doğru görülmemiş ve kararın bozulması gerekmiştir (Yargıtay 17. Hukuk Dairesi - Karar: 2017/84). ………………… Referanslar:
|
|
|
Av. Halil ÖZYOLCU - Çukurambar, 1463. Cadde, No: 4/7, Çankaya/ANKARA – Tel: 312.2846063 |
Paylaş