24.11.2020, Salı 13:22 0 Yorum | 106 Görüntülenme

#Sosyal Güvenlik Kurumu İşleminin İptali|

 

#Sosyal Güvenlik Kurumu İşleminin İptali|

BELGE NO: 8

KAVRAMLAR

:

#Borç Tahakkuku|  #Hizmet Borçlanması|  #Kazanılmış Hak|  #Kesin Dönüş|  #Kurum İşleminin İptali|  #Sosyal Güvenlik Destek Primi|  #Sosyal Güvenlik Kurumu|  #Vergi Kaydı|

HUKUKİ TARTIŞMA

:

#19.06.2010 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe giren 5997 sayılı Kanun’un 15. maddesi ile 08.05.1985 tarihli ve 3201 sayılı Kanun’un 6. maddesinin (b) fıkrasının ilk paragrafında yapılan değişikliğin Kanun’un yayım tarihinden önce yapılan Kurum işlemine uygulanmasının mümkün olup olmadığı|

İLGİLİ MEVZUAT

:

#3201.s.| Yurt Dışında Bulunan Türk Vatandaşlarının Yurt Dışında Geçen Sürelerinin Sosyal Güvenlikleri Bakımından Değerlendirilmesi Hakkında.K.|m.6|

GÖREV

:

İş Mahkemesi

İLGİLİ İÇTİHATLAR

:

Hukuk Genel Kurulu 2015/924 E. , 2018/1896 K.

AÇIKLAMALAR

:

#Taraflar arasındaki “Kurum işleminin iptali” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Tokat İş Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 03.03.2011 tarihli ve 2010/125 E., 2011/66 K. sayılı karar davalı Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı vekili tarafından temyiz edilmekle, Yargıtay 21. Hukuk Dairesinin 10.12.2012 tarihli ve 2011/4510 E., 2012/22666 K. sayılı kararı ile;

Dava, davacıya 01/11/2008 tarihi itibariyle bağlanan yaşlılık aylığının 22/02/2010 tarihli işlemle " başlangıcından itibaren iptaline ve yersiz ödenen aylığın iadesi yönündeki davalı Kurum işleminin iptali istemine ilişkindir.

Davacının, 1479 sayılı Yasa kapsamındaki hizmeti ile yurtdışında geçen ve borçlandığı 361 gün çalışma süreleri de nazara alınarak, 01/11/2008 tarihi itibariyle de, yaşlılık aylığı bağlandığı, vergi kaydının halen devam ediyor olması nedeniyle Kurumun 22/02/2010 tarihli işlemi ile 01/11/2008 tarihinden geçerli olmak üzere 2010 yılı Şubat ayına kadar olan yaşlılık aylıklarının iptal edilerek, davacı adına 6.968,25 TL borç çıkarıldığı, ticari faaliyetinin sona ermesi nedeniyle 01/03/2010 tarihi itibariyle yeniden yaşlılık aylığı bağlandığı, yersiz ödenen miktarın ise yeniden bağlanan maaşından kesilmeye başlandığı anlaşılmaktadır.

Taraflar arasındaki uyuşmazlık , 19/06/2010 tarihli Resmi Gazete'de yayınlanan 5997 sayılı Yasa ile 3201 sayılı Yasanın 6/B maddesinde yapılan değişikliğin geçmişe yönelik uygulanıp uygulanmayacağı noktasındadır.

3201 sayılı Yasanın 5754 sayılı Yasa ile değişik 6/B maddesinde; " Yasa hükümlerinden yararlanmak " suretiyle, aylık bağlananlardan tekrar yurt dışında yabancı ülke mevzuatına tabii çalışanlar, ikamete dayalı bir Sosyal Sigorta ya da Sosyal Yardım ödeneği alanlar ile Türkiye'de sigortalı çalışmaya başlayanların tekrar çalışmaya başladıkları veya ikamete dayalı bir ödenek almaya başladıkları tarihten itibaren kesilir. 31/05/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun Sosyal Güvenlik Destek Primi hakkındaki hükümleri, bu Kanun hükümlerinden yararlanmak suretiyle aylık bağlananlar için uygulanmaz.Yurt içinde veya yurt dışında çalışması sona erenlerin veya İkamete dayalı bir ödenek alanlardan ödenekleri sona erenlerin, aylıklarının tekrar ödenmesi için yazılı talepte bulunmaları halinde, talep tarihini izleyen ay başından itibaren aylıkları tekrar ödenmeye "başlanır. " şeklinde yasal düzenleme mevcut iken, 19/06/2010 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak " "yürürlüğe giren 5997 sayılı Yasanın 15. maddesi ile 3201 sayılı Yasanın 6/B maddesi değiştirilmiş ve " " Yasa hükümlerinden yararlanmak suretiyle aylık bağlananlardan tekrar yurt dışında yabancı ülke mevzuatına tabii çalışanlar, ikamete dayalı bir Sosyal Sigorta ya da Sosyal Yardım Ödeneği alanların aylıkları, tekrar çalışmaya başladıkları veya ikamete dayalı bir ödenek almaya başladıkları tarihten itibaren kesilir. Türkiye'de sigortalı olarak çalışmaya başlayanlar hakkında 31/05/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Yasası'nın Sosyal Güvenlik Destek primine tabii olarak "çalışmasına ilişkin hükümler uygulanır." hükmü getirilmiştir.

Görüldüğü gibi, 19/06/2010 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 5997 sayılı Yasa ile, yurtdışı hizmetlerini borçlanarak yaşlılık aylığı bağlananlara Türkiye'de destek primi ile çalışabilme imkanı sağlanmıştır. Ne var ki, anılan bu Yasa hükmünün geçmişe de yürütüleceğine ilişkin bir geçiş hükmü getirilmemiştir. Böyle olunca, 05/08/2008 tarihinden 19/06/2010 tarihine kadar Türkiye'de sigortalı çalışanların aylıklarının kesilmesi zorunludur. Yasada açık düzenleme bulunan hallerde yorum kurallarına gidilmesi ve geçmişe yönelik uygulanması mümkün değildir. HGK 15/06/2012 gün ve 2012/21 - 196 Esas, 2012/396 Karar sayılı kararı aynı yöndedir.

Dava, Sosyal Güvenlik Kurumu işleminin iptali istemine ilişkindir.

Davacı vekili; müvekkilinin tahsis talebi üzerine müvekkiline 01.11.2008 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı bağlandığını, bağlanan yaşlılık aylığının 3201 sayılı Kanun kapsamında yurt dışı hizmetleri dikkate alınarak hâlen ticari faaliyetine devam ettiğinden bahisle 01.11.2008 tarihinden geçerli olmak üzere Sosyal Güvenlik Kurumunca iptale karar verildiğini, yaşlılık aylığı alırken ticari faaliyetlerine devam edenlere aylık bağlanmayacağına dair kanuni bir düzenleme bulunmadığından Kurum işleminin hatalı olduğunu ileri sürerek işlemin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı vekili; davacının 3201 sayılı Kanun’a tabi yurt dışı borçlanması yaptığını ve ticari faaliyeti devam ettiği hâlde 20.10.2008 tarihinde yaşlılık aylığı talebine istinaden Sosyal Güvenlik Destek Primi (SGDP) kesintisi uygulanarak kendisine sehven yaşlılık aylığı bağlandığını, bu hususun tespiti üzerine 01.11.2008 tarihinden itibaren geçerli olarak bağlanan yaşlılık aylığının iptal edildiğini, Kurum işleminin yerinde olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.

Direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık, 19.06.2010 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe giren 5997 sayılı Kanun’un 15. maddesi ile 08.05.1985 tarihli ve 3201 sayılı Kanun’un 6. maddesinin (b) fıkrasının ilk paragrafında yapılan değişikliğin Kanun’un yayım tarihinden önce yapılan Kurum işlemine uygulanmasının mümkün olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

Davanın yasal dayanağını oluşturan, 3201 sayılı Yurt Dışında Bulunan Türk Vatandaşlarının Yurt Dışında Geçen Sürelerinin Sosyal Güvenlikleri Bakımından Değerlendirilmesi Hakkında Kanun'un 6. maddesinin aylıkların kesilmesini düzenleyen “B” bendinde:

Bu Kanun hükümlerinden yararlanmak suretiyle aylık bağlananlardan tekrar yurt dışında çalışmaya başlayanların çalışmaya başladıkları tarihi takip eden ay başından itibaren aylıkları kesilir.

Bunlardan yeniden kesin dönüş yapanların, bu hizmetlerini 4 üncü madde hükümleri gereğince borçlanmaları şartıyla aylıkları bu süreler de dikkate alınarak yeniden hesaplanır. Bu borçlanmayı yapmayanların eski aylıkları yurda kesin dönüş tarihini takip eden ay başından itibaren müracaatları üzerine tekrar ödenmeye başlanır.” şeklinde düzenleme bulunmaktadır.

Anılan madde ilk kez, 08.05.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5754 sayılı Kanun ile değişikliğe uğramış olup, 5754 sayılı Kanun'un 79. maddesi ile “A” bendinin 2. paragrafı ve “B” bendi;

Değişik paragraf:17.04.2008-5754 S.K./79.mad) Yukarıdaki şartları yerine getirenlerden tahsise hak kazananların aylıkları, yazılı istek tarihini takip eden ay başından itibaren başlatılmak üzere 31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ve 506 sayılı Kanunun geçici 20 nci maddesi hükümlerine göre bağlanır.

B)Kanun hükümlerinden yararlanmak suretiyle aylık bağlananlardan tekrar yurt dışında yabancı ülke mevzuatına tabi çalışanlar, ikamete dayalı bir sosyal sigorta ya da sosyal yardım ödeneği alanlar ile Türkiye'de sigortalı çalışmaya başlayanların aylıkları, tekrar çalışmaya başladıkları veya ikamete dayalı bir ödenek almaya başladıkları tarihten itibaren kesilir. 31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun sosyal güvenlik destek primi hakkındaki hükümleri, bu Kanun hükümlerinden yararlanmak suretiyle aylık bağlananlar için uygulanmaz. Yurt içinde veya yurt dışında çalışması sona erenlerin veya ikamete dayalı bir ödenek alanlardan ödenekleri sona erenlerin, aylıklarının tekrar ödenmesi için yazılı talepte bulunmaları hâlinde, talep tarihini izleyen ay başından itibaren aylıkları tekrar ödenmeye başlanır.” şeklinde değiştirilmiş, bunun yanında anılan Kanun'un 79. maddesi ile de geçiş hükmü getirilmiştir.

5754 sayılı Kanun'un 79. maddesi ile 3201 sayılı Kanun’a eklenen ve yine 08.05.2008 tarihinde yürürlüğe giren Geçici 7. madde uyarınca;

Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce hizmet borçlanması talebinde bulunanlardan; borç tahakkuku yapılmış olanların, borç tahakkuku ile ilgili işlemleri devam edenlerin, tahakkuk ettirilen borçlarını ödeyenlerin ve borçlandıkları yurtdışı hizmetleri dikkate alınarak aylık bağlanmış olanların kazanılmış hakları saklıdır.”

3201 sayılı Kanun'un davanın yasal dayanağını teşkil eden 6. maddesinin (B) bendi son kez 19.06.2010 tarihli ve 27616 sayılı Resmî Gazete’de yayımlandığı tarihte yürürlüğe giren 5997 sayılı Kanun ile değişikliğe uğramıştır.

5997 sayılı Kanun'un 15. maddesi ile yapılan değişiklik ile “B” bendinin ilk paragrafında;

Kanun hükümlerinden yararlanmak suretiyle aylık bağlananlardan tekrar yurt dışında yabancı ülke mevzuatına tabi çalışanlar, ikamete dayalı bir sosyal sigorta ya da sosyal yardım ödeneği alanların aylıkları, tekrar çalışmaya başladıkları veya ikamete dayalı bir ödenek almaya başladıkları tarihten itibaren kesilir. Türkiye'de sigortalı olarak çalışmaya başlayanlar hakkında 31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun sosyal güvenlik destek primine tabi olarak çalışılmasına ilişkin hükümleri uygulanır. Yurt içinde veya yurt dışında çalışması sona erenlerin veya ikamete dayalı bir ödenek alanlardan ödenekleri sona erenlerin, aylıklarının tekrar ödenmesi için yazılı talepte bulunmaları hâlinde, talep tarihini izleyen ay başından itibaren aylıkları tekrar ödenmeye başlanır.” düzenlemesine yer verilmiştir.

Yukarıda açıklanan değişiklikler incelendiğinde; 08.05.2008 tarihine kadar 3201 sayılı Kanun hükümlerinden yararlanmak suretiyle aylık bağlananlar sosyal güvenlik destek primine tabi olarak yaşlılık aylığı almakta ve aylık alanlardan tekrar yurt dışında çalışmaya başlayanların aylıkları, çalışmaya başladıkları tarihi takip eden ay başından itibaren kesilmekte iken, 08.05.2008 tarihinde yürürlüğe giren değişiklik ile aylık bağlananlardan tekrar yurt dışında yabancı ülke mevzuatına tabi çalışanlar ve ikamete dayalı bir sosyal sigorta ya da sosyal yardım ödeneği alanlar ile Türkiye'de sigortalı çalışmaya başlayanların aylıklarının tekrar çalışmaya başladıkları veya ikamete dayalı bir ödenek almaya başladıkları tarihten itibaren kesileceği ve bunlar hakkında 5510 sayılı Kanun'un sosyal güvenlik destek primi hakkındaki hükümlerinin uygulanamayacağı, diğer bir ifade ile bu kişilerin sosyal güvenlik destek primi ödeyerek dahi çalışamayacakları yönünde düzenleme yapıldığı, 19.06.2010 tarihinde yürürlüğe giren değişiklikle ise bu kez Türkiye’de sigortalı olarak çalışmaya başlayanlar hakkında 5510 sayılı Kanun'un sosyal güvenlik destek primine tabi olarak çalışılmasına ilişkin hükümlerinin uygulanabileceği, diğer bir ifade ile 3201 sayılı Kanun hükümlerinden yararlanmak suretiyle aylık bağlananlardan Türkiye'de sigortalı çalışmaya başlayanların sosyal güvenlik destek primi ödeyerek çalışabilmelerine imkân tanındığı anlaşılmaktadır.

3201 sayılı Kanun'un 6. maddesinin (B) bendinde 5754 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik ile beraber yine 5754 sayılı Kanun'un 79. maddesi ile 3201 sayılı Kanuna eklenen ve 08.05.2008 tarihinde yürürlüğe giren geçici 7. maddesi ise 08.05.2008 tarihinden önce borçlanma talebinde bulunanlardan; borç tahakkuku yapılmış olanların, tahakkuk işlemleri devam edenlerin, tahakkuk eden borcu ödeyenlerin, borçlanılan süreyle birlikte aylık bağlanmış olanların, kazanılmış haklarının saklı olacağı belirtilmiştir.

Görüldüğü üzere, anılan geçici 7. madde hükmünün uygulanabilir olduğu durumlarda, sigortalı yönünden kazanılmış hakların korunması söz konusu olacağından, 3201 sayılı Kanun'un 6. maddesinin (B) bendinde, 5754 sayılı Kanun'un 79. maddesi ile getirilen ve yukarıda belirtilen aleyhe değişikliklerin uygulanması mümkün olamayacaktır.

Yeri gelmişken belirtilmelidir ki, 5997 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik uyarınca, Türkiye'de sigortalı olarak çalışmaya başlayanlar hakkında 5510 sayılı Kanun'un sosyal güvenlik destek primine tabi olarak çalışılmasına ilişkin hükümlerinin uygulanma imkânı getirilmiş ise de, 3201 sayılı Kanun'un 6. maddesinin (B) bendinde gerçekleştirilen değişikliğin, geçici 7. madde saklı kalmak kaydıyla, değişikliğin yürürlüğü öncesinde de uygulanmasına olanak veren bir düzenleme bulunmadığı gibi bu değişik hükmün maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önceki durum ve uyuşmazlıklarda uygulanmasını gerektirir istisnai bir hâlin söz konusu olmadığı da açıktır.

5997 sayılı Kanun'da, anılan Kanun'un 15. maddesiyle 3201 sayılı Kanun'un 6. maddesinin B bendindeki değişikliğin, Kanun'un yürürlüğü öncesine ilişkin uyuşmazlıklara uygulanmasına olanak bulunmamaktadır.

bu husus Hukuk Genel Kurulunun 15.06.2012 tarihli ve 2012/21-196 E. 2012/396 K., 30.04.2014 tarihli ve 2013/21-1230 E., 2014/552 K. sayılı kararlarında da benimsenmiştir.

Sonuç olarak belirtilmelidir ki, 3201 sayılı Kanun'un geçici 7. maddesi uyarınca 08.05.2008 tarihinden önce borçlanma talebinde bulunanlardan; borç tahakkuku yapılmış olanların, tahakkuk işlemleri devam edenlerin, tahakkuk eden borcu ödeyenlerin, borçlanılan süreyle birlikte aylık bağlanmış olanların, kazanılmış haklarının saklı olup, geçici 7. madde hükmünün uygulanabilir olduğu durumlarda, sigortalı yönünden kazanılmış hakların korunması söz konusu olacağından, 3201 sayılı Kanun'un 6. maddesinin (B) bendinde, 5754 sayılı Kanun'un 79. maddesi ile getirilen ve yukarıda belirtilen aleyhe değişikliklerin de uygulanması mümkün olmayacaktır.

Yukarıdaki açıklamaların ışığında somut uyuşmazlığın incelenmesinde; davacının 11.12.2006 tarihinde 3201 sayılı Kanun'dan yararlanarak borçlanma talebinde bulunduğu, Kurum tarafından davacının başvurusunun kabulü ile borç tahakkuku yapılarak 19.11.1982 ile 21.11.1983 tarihleri arasında geçen toplam 362 günün borçlandırıldığı, davacının 31.08.2007 tarihinde borçlanma bedelini Kurum hesabına yatırdığı, daha sonra 20.10.2008 tarihinde yaşlılık aylığı talebi üzerine 01.11.2008 tarihinden geçerli olmak üzere yaşlılık aylığı bağlandığı, davacının 08.05.2008 tarihinden önce tahakkuk eden borçlanma bedelini ödediği ve bu hâliyle 3201 sayılı Kanun'un geçici 7. madde kapsamında bulunduğundan davacının borçlanma ve sosyal güvenlik destek primine tabi olarak çalışmaya ilişkin kazanılmış hakları korunmalıdır.||

Av. Halil ÖZYOLCU - Çukurambar, 1463. Cadde, No: 4/7, Çankaya/ANKARA – Tel: 312.2846063         Belge No: 8

Yorum yapabilmek için Giriş yap ya da Kayıt ol.

SON EKLENENLER

#Cismani Zarar|

#Cismani Zarar|

07.12.2020

BİZİ TAKİP EDİN

Twitter

Facebook

POPÜLER HABERLER