26.11.2020, Perşembe 12:44 0 Yorum | 577 Görüntülenme

Demokrasilerde İdeal Seçim Sistemlerine Dair Genel Değerlendirme - Av. Halil ÖZYOLCU

 

Demokrasilerde İdeal Seçim Sistemlerine Dair Genel Değerlendirme

YAZAR

:

Av. Halil ÖZYOLCU – AK Parti Genel Merkez Seçim İşleri Başkan Yardımcısı

KAVRAMLAR

:

#Demokrasi| #Seçimler| #En iyi seçim sistemi|

HUKUKİ TARTIŞMA

:

Demokrasilerde, bir seçim sisteminin iyi ya da kötü oluşu yönündeki değerlendirmelerde hangi kriterlerin esas alınacağı

İLGİLİ MEVZUAT

:

Anayasa, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi, Seçim Kanunları

İLGİLİ İÇTİHATLAR

:

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, Anayasa Mahkemesi ve Yüksek Seçim Kurulu Kararları

  • Demokratik rejim, devleti yönetenlerin yönetilenler tarafından özgürce seçildiği siyasî rejimdir. Anayasamıza göre Türkiye Cumhuriyeti’nin değişmez ve değiştirilmesi teklif dahi edilemez niteliklerinden biri, “demokratik” bir “hukuk devleti” olmasıdır (m. 2, 4).
  • Devlet yönetiminde halkın doğrudan yönetime katılması anlamına gelen doğrudan demokrasinin artık fiilen mümkün olmaması, toplumları buna en yakın sistem olan temsili demokrasiye götürmüştür. Temsili demokrasi ise toplumdaki bireylerin siyasi iradelerini temsilciler vasıtasıyla kullandığı rejimdir. Temsili demokraside yönetilenler devletin karar alma mekanizmalarına genellikle siyasi partiler aracılığıyla dahil olurlar. Temsili demokraside, bireyler temsilcilere bu yetkiyi genellikle seçimler aracılığıyla vermektedirler. Bu bakımdan seçimler ve siyasi partiler, temsili demokrasinin vazgeçilmez bir unsuru haline gelmiştir.
  • Temsili demokrasiyi uygulayan ülkeler, anayasalarına ve yasalarına seçimlerle ilgili koydukları temel kurallar çerçevesinde belli aralıklarla seçimler yaparak, yöneticileri ve bazen de anayasa ve yasaları belirlerler. Bu itibarla, demokratik hukuk devleti olan ülkelerde bireylerin temel hak ve özgürlüklerinden biri de seçme ve seçilme hakkı olmuştur.
  • Anayasamıza göre de; vatandaşlar, kanunda gösterilen koşullara uygun olarak, seçme ve seçilme hakkına sahiptirler. Seçimler, “serbest, eşit, gizli, tek dereceli, genel oy, açık sayım ve döküm esaslarına göre, yargı yönetim ve denetimi altında yapılır.” (m.67/1-2).
  • Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne ek 1. Protokol ile aralarında Türkiye’nin de bulunduğu “Yüksek Sözleşmeci Taraflar, yasama organının seçilmesinde halkın kanaatlerinin özgürce açıklanmasını sağlayacak koşullar içinde, makul aralıklarla, gizli oyla serbest seçimler yapmayı taahhüt” etmişlerdir (m. 3).
  • Anayasa’mızın 67. maddesinde seçimlerin temel işlevi vurgulanmıştır. Bunlar “yönetimde istikrar” ve “temsilde adalet” ilkeleridir.
  • Seçimsiz bir siyasi sistemin demokratik olduğu söylenemez. Aynı şekilde, genel oya dayanmayan seçimlerin olduğu temsili rejimler de demokratik olarak nitelendirilemez. Bir iktidarın meşru olabilmesi için kaynağını yönetilenlerin rıza ve muvafakatinden alması gerekir. Yönetilenler, siyasi iktidara karşı, düzenli aralıklarla yapılan seçimlerde muvafakat verir.
  • Özellikle rejimin meşruluk göstergesi olarak nitelendirildiğinden ve uluslararası saygınlığı artırmada yararlanıldığından, totaliter yönetimlerde de seçimler sık sık başvurulan bir araç konumundadır. Bu yüzden, bir ülkede seçim yapılması o ülkedeki siyasal sistemin demokratik olduğunu gösteren bir unsur olmamaktadır. Seçimin demokratik olarak kabul edilebilmesi için gerekli bazı evrensel koşulları taşıması gereklidir. 
  • Seçim, demokratik bir rejimin varlığı için gerekli, ancak tek başına yeterli olmayan bir unsurdur. Bir seçimin demokratik yapılabilmesi için serbest ve rekabetçi olmasının yanı sıra bazı diğer özelliklere de sahip olması gerekmektedir. Seçimin yapılacağı ortamın, demokratik bir rejimin diğer zorunlu unsurlarından olan temel hak ve hürriyetlerle de yakın bir ilişkisi vardır. Buna göre, toplumdaki değişik düşüncelerin açıklanabilmesi ve siyasi eğilimlerin, siyasi partiler aracılığıyla örgütlenerek, serbest bir yarışma ortamında seçime katılabilmesi halinde demokratik seçimlerden söz edilebilir.
  • Seçim sistemleri, köklü bir demokrasi geleneğine sahip olmayan gelişmekte olan ülkelerde önemli tartışmalara konu olmayı sürdürmektedir.
  • Seçim sistemi deyimi geniş manada, seçimlerle ilgili bütün hususları, mesela seçme ve seçilme yeterliliğini, adaylığa ilişkin kuralları, oy verme usullerini, seçimlerin yönetim ve denetimini kapsamakta, dar anlamda seçim sistemi ise, seçmenlerce verilen oyların parlamento sandalyelerine dönüştürülmesinde uygulanan kuralları ifade etmektedir. Önemli olan, bu kuralların demokratik ilkelere ters düşmemesidir. Demokrasilerde seçim sistemi tercihi ve seçime ilişkin diğer konulardaki düzenlemeler çeşitlilik arz eder. Seçime ilişkin düzenlemeler ve sorunların çözümü konusunda, ülkeden ülkeye değişen çözümler kullanılabilmekle beraber, bazı temel konularda demokratik standartların geliştirilmiş olduğu görülmektedir. Bu demokratik ölçülerin ortaya çıkması uzun bir gelişim süreci sonucunda gerçekleşmiştir.
  • Demokrasilerde, bir seçim sisteminin iyi ya da kötü oluşu, sonuçta hangi parti ya da partilere yarar sağlayacağı açısından değil, demokratik seçim ilkeleri ve ülke menfaatleri çerçevesinde nasıl işleyeceği ve ne gibi sonuçlar doğuracağı açısından değerlendirilmelidir. Önemli olan, seçmene çoğulcu bir seçme hakkının tanınmış olup olmamasından çok, seçmene hür bir seçme ortamının tanınıp tanınmamasıdır. Seçme ortamını belirleyen faktör de, yasa yapıcı tarafından yapılan “seçim düzenlemeleri” dir.
  • Tarihten günümüze, hukukçu bilim adamları “bir ülkede tek gerçek anayasa vardır, o da seçim kanunu ve seçim sistemine ilişkin kurallardır” diyerek, seçimlerin demokrasideki önemine dikkat çekmişlerdir.
  • Dünyada yüzlerce çeşidine rastlanan seçim yöntemlerinin herhangi birini en iyi yöntem olarak değerlendirmek bizi büyük yanılgılara düşürebilir. Bir ülke için en iyi seçim yöntemi, o ülke koşullarına en uygun ve o ülke sorunlarını gidermede en etkili olanıdır. Her ülkenin kendisine en uygun yöntemi bulabilmesi de ancak bir takım tarihsel deneyler sonucunda gerçekleştirilebilir. Türkiye’nin demokrasi deneyimleri, olası siyasal ve sosyal her türlü krizle başa çıkmaya ışık tutabilecek pek çok örnekle doludur. Bunlardan ders alınması, bunların analiz edilmesi ve en iyi sistem arayışının sürdürülmesi gerekir.

  Av. Halil ÖZYOLCU - Çukurambar, 1463. Cadde, No: 4/7, Çankaya/ANKARA – Tel: 312.2846063

Yorum yapabilmek için Giriş yap ya da Kayıt ol.

BİZİ TAKİP EDİN

Twitter

Facebook