17.02.2021, Çarşamba 15:31 0 Yorum | 1141 Görüntülenme

#Kasten Yaralama|117|

 

#Kasten Yaralama|117|

BELGE NO: 14820

KAVRAMLAR

:

#Kasten Yaralama| #Orantılılık İlkesi| #Orantılılık|

HUKUKİ TARTIŞMA

:

#sanık hakkında, katılanın hayat fonksiyonlarına orta (2) derecede etkili kemik kırığına neden olacak şekilde kasten yaralama suçundan, cezada yarı oranına kadar artırım öngören TCK’nın 87/3. maddesi gereğince uygulama yapılırken artırım oranının üçte bir olarak tespitinin isabetli olup olmadığı|

İLGİLİ MEVZUAT

:

#6763 s.|Ceza Muhakemesi Kanun'u ile Bazı Kanun'larda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun|m.38| |(Hayfa Hukuk)|

#5560 s.|Değişiklik Kanunu|m.4| |(Hayfa Hukuk)|

#5237 s.|Türk Ceza Kanunu|m.3|m.86|m.87/3|

GÖREV

:

#Asliye Ceza Mahkemesi|

İLGİLİ İÇTİHATLAR

:

#Ceza Genel Kurulu 2017/308 E., 2019/61|

AÇIKLAMALAR

:

#Kasten yaralama suçundan sanık__'ın TCK'nın 86/1, 86/3-e, 87/3, 29 ve 53. maddeleri uyarınca 1 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluğuna ilişkin İstanbul Anadolu 31. Asliye Ceza Mahkemesince verilen 28.11.2013 tarihli ve 53-715 sayılı hükmün, sanık müdafisi tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 3. Ceza Dairesince 19.03.2015 tarih ve 32801-10174 sayı ile; |(Hayfa Hukuk)|

5237 sayılı TCK'nın 87/3. maddesinde 'kasten yaralamanın vücutta kemik kırılmasına veya çıkığına " neden olması hâlinde, yukarıdaki maddelere göre belirlenen ceza, kırık vaya çıkığın hayat fonksiyonlarındaki etkisine göre, yarısına kadar artırılır. |(Hayfa Hukuk)|

şeklinde düzenlendiği, Kadıköy Adli Tıp Şube Müdürlüğünün raporunda olay nedeniyle katılanda meydana gelen kırığın hayat fonksiyonlarını orta (2) derecede etkiler nitelikte olduğunun belirtilmesine karşın, Mahkeme tarafından sanığın mağdur __'ı yaralaması yönünden herhangi bir gerekçe gösterilmeden, TCK’nın 3. maddesindeki orantılılık ilkesine "aykırı olacak şekilde (1/3) oranında ceza artırılarak sanık hakkında fazla ceza tayin edilmesi," " isabetsizliğinden bozulmasına karar verilmiştir. |(Hayfa Hukuk)|

İstanbul Anadolu 31. Asliye Ceza Mahkemesi ise 29.09.2015 tarih ve 281-456 sayı ile; |(Hayfa Hukuk)|

Maddedeki düzenlemede, bu maddeye göre yapılacak ceza artırımının üst sınırının yarı oranında (1/2 " oranında) artırım olacağı açık ve kesin olarak bellıdır. |(Hayfa Hukuk)|

Kemik kırığının Adli Tıp Kurumu ve uzman doktorlar tarafından hayat fonksiyonlarına etkisi değerlendirilmesinin hafif (1) , orta (2, 3) , ağır (4, 5, 6) şeklinde yapıldığı hususu da bilinen bir gerçektir. |(Hayfa Hukuk)|

Eğer üst sınırdan ceza artırımına gidilecek olursa kırığın ağır derecede olması gerekeceği açıktır. |(Hayfa Hukuk)|

Kırığın hafif derecede olması hâlinde Türkiye ceza pratiğinde genellikle en alt sınır 1/6 oranında uygulanmaktadır. |(Hayfa Hukuk)|

Somut olayımızda kırığın orta derecede olduğu ceza artırım skalasının 1/6- 1/2 şeklinde oluştuğu dikkate alındığında orta (2) derecede bir kırık için Mahkememizce 1/3 oranında artırım yapılması gerek maddedeki düzenlemeye gerekse Türkiye ceza pratiğine kanaatimizce uygundur. |(Hayfa Hukuk)|

Bunun dışında hangi milimetrik ve bilimsel derecelendirme ile Yargıtayın yapılan ceza "artırımının fazla olduğu şeklindeki saptamaya ulaştığını anlayabilmek mümkün değildir” #şeklindeki " gerekçeyle bozmaya direnerek önceki hüküm gibi sanığın cezalandırılmasına karar vermiştir. |(Hayfa Hukuk)|

Direnme kararına konu bu hükmün de sanık müdafisi tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay "Cumhuriyet Başsavcılığının 31.12.2015 tarihli ve 417417 sayılı “bozma” istekli tebliğnamesi ile Yargıtay " Birinci Başkanlığına gelen dosya, Ceza Genel Kurulunca 07.12.2016 tarih ve 9-710 sayı ile 6763 sayılı Kanun'un 38. maddesi ile5320 sayılı Kanun'a eklenen geçici 10. madde uyarınca kararına direnilen Daireye gönderilmiş, aynı madde uyarınca inceleme yapan Yargıtay 3. Ceza Dairesince 13.03.2017 tarih ve 545-2509 sayı ile direnme kararının yerinde görülmemesi üzerine Yargıtay Birinci Başkanlığına iade edilen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır. |(Hayfa Hukuk)|

Sanıklar__ ve___ hakkında katılanlar Koray Durak,___ ve___'a yönelik, sanıklar___ ve___ hakkında katılanlar___ ve___'a yönelik, sanık___ hakkında katılan___'ya yönelik kasten yaralama suçlarından verilen adli para cezasına ilişkin mahkûmiyet hükümleri karar tarihi itibarı ile kesin nitelikte; sanık___ hakkında katılan__'ya yönelik, sanıklar___ ve___ hakkında katılanlar__ ve Koray Durak'a yönelik, sanık___ hakkında katılanlar__,____ve___'a yönelik kasten yaralama suçlarından verilen beraat kararları temyiz edilmeksizin kesinleşmiş olup direnme kararının kapsamına göre inceleme sanık__ hakkında katılan__'ya yönelik kasten yaralama suçundan kurulan mahkûmiyet hükmü ile sınırlı olarak yapılmıştır. |(Hayfa Hukuk)|

Özel Daire ile Yerel Mahkeme arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; sanık hakkında, katılanın hayat fonksiyonlarına orta (2) derecede etkili kemik kırığına neden olacak şekilde kasten yaralama suçundan, cezada yarı oranına kadar artırım öngören TCK’nın 87/3. maddesi gereğince uygulama yapılırken artırım oranının üçte bir olarak tespitinin isabetli olup olmadığının belirlenmesine |(Hayfa Hukuk)|

11.01.2011 tarihli tutanakta; olay günü saat 08.30 sıralarında, İstanbul ili, Kadıköy ilçesi, Osmanağa Mahallesinde bulunan___isimli iş yerinde darbedilen dört kişinin Haydarpaşa Hastanesine getirildiğinin bildirilmesi üzerine bahse konu yere gidildiği, bar sahibi sanık __ ile inceleme dışı sanıklardan bar çalışanları ___, ___ ve ___'ün gerekli işlemlerin yapılabilmesi için polis amirliğine davet edildiklerinin ifade edildiği, |(Hayfa Hukuk)|

Adli Tıp Kurumu Kadıköy Şube Müdürlüğünce katılan __ hakkında düzenlenen 11.01.2012 tarihli raporda; sol gözde ve sırtta yaygın ekimoz, sol dirsekte ödem, hiperemi, ağrı, hareket kısıtlılığı, sol olecranon parçalı kırığı saptanarak ameliyat edilen katılandaki yaralanmanın kişinin yaşamını tehlikeye sokmadığı, basit bir tıbbi müdahale ile giderilebilecek ölçüde hafif olmadığı, saptanan kemik kırığının hayat fonksiyonlarını orta (2) derecede etkileyecek nitelikte olduğunun belirtildiği, |(Hayfa Hukuk)|

Katılan __ kollukta; olay gecesi saat 01.00 sıralarında eğlenmek için___isimli iş yerine gittiğini, burada eğlenen arkadaşları Murat ve Koray ile kardeşi Okan'ın yanına oturduğunu, bir süre sonra yanlarına gelen 5-6 garsonun kendisini ve arkadaşlarını bardan çıkarmaya çalıştıklarını, üzerilerine biber gazı sıkıldığını, gözlerinin çok yandığını, iş yeri sahibinin belinden çıkardığı tabanca ile yüzüne vurduğunu, barın dışına çıktıklarında bar çalışanlarının sopalar ve metal borularla kendisini ve yanında bulunan arkadaşlarını dövdüklerini, yere düştüğünü, sonrasını hatırlamadığını, kendisine vuran kişileri görse tanıyabileceğini, |(Hayfa Hukuk)|

Mahkemede; kendisini yaralayanların sopa ile koluna vuran sanık__ ile esmer bir garson olduğunu, |(Hayfa Hukuk)|

İnceleme dışı davanın katılanı___ kollukta; olay gecesi___isimli mekâna gittiğini, şarkı söyleyen müzisyene 100 TL vererek bir şarkı isteğinde bulunduğunu, iki garsonun gelip “İstekte bulunamazsın,” diyerek kendisini uyardıklarını, garsonlara “Herkes istediği şarkıyı söyletiyor, bir şarkı da biz istedik, neden söylemiyor” diye karşılık verdiğini, garsonların kendisini ve arkadaşlarını dışarı atmaya kalktıklarını, biber gazı sıkıp, sopalarla saldırdıklarını, iş yerinden çıkana kadar kendilerini döven garsonların caddeye kadar da kendilerini kovaladıklarını, |(Hayfa Hukuk)|

Mahkemede; kendisine vuranlar arasında sanık__ ile kapıda görevli esmer bir şahıs olduğunu, |(Hayfa Hukuk)|

İnceleme dışı davanın katılanları____ve___ da benzer şekilde kollukta; olay gecesi istek şarkı yüzünden garsonlarla aralarında tartışma çıktığını, garsonların biber gazı sıkıp sopalarla darbederek kendilerini bardan dışarı attıklarını ve Rıhtım Caddesindeki İş Bankası Şubesine kadar kovaladıklarını, |(Hayfa Hukuk)|

ayrıca Mahkemede; sanık__ ve Ramazan tarafından sopalarla dövüldüğünü, |(Hayfa Hukuk)|

İnceleme dışı sanıklar___,___,___ ve___ kollukta benzer şekilde; olayın meydana geldiği___isimli iş yerinde garson olarak çalıştıklarını, katılan ve arkadaşlarının olay gecesi bara gelip içki içerek eğlenmeye başladıklarını, fazla içince etraftakileri rahatsız etmeye başladıklarını, müzisyenin yanına giderek şarkı isteğinde bulunduklarını, talep ettikleri şarkının çalınmasına rağmen aynı şarkının dördüncü, beşinci kez çalınmasını ısrarla istemeleri ve çevreye rahatsızlık vermeye devam etmeleri üzerine, katılan ve arkadaşlarına müdahale ettiklerini, katılanın bulunduğu gruptan birisinin çatalla garson Ramazan'ın boynuna vurması üzerine kavga çıktığını, şahısları dövmediklerini, kendilerini savunduklarını, |(Hayfa Hukuk)|

İfade etmişlerdır. |(Hayfa Hukuk)|

Sanık__ kollukta; olayın meydana geldiği___isimli iş yerinin sahibi olduğunu, olay günü katılan ve yanındakilerin alkol aldıktan sonra diğer masalardaki müşterilere sarkıntılık yaptıklarını, istedikleri şarkının müzisyen tarafından çalınmasına rağmen aynı şarkının yeniden çalınmasını birkaç kez talep ettiklerini, şahısların garsonları tehdit ettiklerini, çalışanlarının katılan ve yanındakileri dışarı davet ettiğini, dışarıda olanları görmediğini, ancak olaydan sonra çalışanı Ramazan'ın boynundan yaralanmış olduğunu, kendisinin katılanla ve yanındakilerle muhatap olmadığını, suçlamayı kabul etmediğini, |(Hayfa Hukuk)|

Mahkemede; olay sırasında evinde uyurken üç el silah sesi duyarak dışarı çıktığını, maktulü sokakta "yatarken gördüğünü, sanığın dört beş metre uzakta olduğunu ve paniklemiş halde ""hırsızı vurdum, " pusuda biri vardı, onu vurdum” dediğini, kendisinin “amcamı vurmuşsun” demesi üzerine, “ben vurmadım, amcanı ben vurmadım, pusudaki biri vurmuş” şeklinde cevap verdiğini, olay yerinin aydınlık olduğunu belirtmiş, |(Hayfa Hukuk)|

Kasten yaralama suçu 5237 sayılı TCK’nın 86. maddesinde; |(Hayfa Hukuk)|

(1) Kasten başkasının vücuduna acı veren veya sağlığının ya da algılama yeteneğinin bozulmasına neden olan kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. |(Hayfa Hukuk)|

(2) Kasten yaralama fiilinin kişi üzerindeki etkisinin basit bir tıbbî müdahaleyle giderilebilecek ölçüde hafif olması hâlinde, mağdurun şikâyeti üzerine, dört aydan bir yıla kadar hapis veya adlî para cezasına hükmolunur. |(Hayfa Hukuk)|

(3) Kasten yaralama suçunun; |(Hayfa Hukuk)|

a) Üstsoya, altsoya, eşe veya kardeşe karşı, |(Hayfa Hukuk)|

b) Beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı, |(Hayfa Hukuk)|

c) Kişinin yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle, |(Hayfa Hukuk)|

d) Kamu görevlisinin sahip bulunduğu nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle, |(Hayfa Hukuk)|

e) Silâhla, |(Hayfa Hukuk)|

İşlenmesi hâlinde, şikâyet aranmaksızın, verilecek ceza yarı oranında artırılır. |(Hayfa Hukuk)|

Yaralamanın vücutta kemik kırılmasına veya çıkığına neden olması hâli ise, Kanun'un "Neticesi " "sebebiyle ağırlaşmış yaralama" başlıklı 87. maddesinin 3. fıkrasında düzenlenmiştir. |(Hayfa Hukuk)|

Anılan fıkranın 19.12.2006 tarihinde yürürlüğe giren 5560 sayılı Kanun'un 4. maddesi ile değiştirilmeden önceki hâli; |(Hayfa Hukuk)|

Kasten yaralamanın vücutta kemik kırılmasına neden olması hâlinde, kırığın hayat fonksiyonlarındaki " etkisine göre, bir yıldan altı yıla kadar hapis cezasına hükmolunur” #şeklinde iken, |(Hayfa Hukuk)|

5560 sayılı Kanun'un 4. maddesi ile yapılan değişiklikle; |(Hayfa Hukuk)|

Kasten yaralamanın vücutta kemik kırılmasına veya çıkığına neden olması halinde, yukarıdaki " maddeye göre belirlenen ceza, kırık veya çıkığın hayat fonksiyonlarındaki etkisine göre, yarısına kadar artırılır. |(Hayfa Hukuk)|

Biçiminde tekrar düzenlenmiştir. |(Hayfa Hukuk)|

Suç ve karar tarihi itibarıyla da fıkranın 5560 sayılı Kanun'un 4. maddesi iledeğiştirilmiş şekli yürürlüktedir. |(Hayfa Hukuk)|

Kasten yaralama suçunda korunan hukuki yarar, kişinin vücut dokunulmazlığı ve beden bütünlüğüdür. |(Hayfa Hukuk)|

Suçun konusu, mağdurun acı verilen veya bozulan bedeni veya ruhsal varlığıdır. |(Hayfa Hukuk)|

Failin yaptığı hareket sonucu, maddede belirtilen sonuçlardan biri meydana gelirse, kasten yaralama suçunun oluşacağında tereddüt bulunmayıp, bu sonucu doğurmaya elverişli olan tüm hareketlerle, kasten yaralama suçunun işlenmesi mümkündür. |(Hayfa Hukuk)|

TCK’nın 86. maddesinin birinci fıkrasında kasten yaralamanın temel şekli düzenlenmiş olup, anılan fıkra uyarınca, kasten başkasını yaralayan kişi bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılacaktır. |(Hayfa Hukuk)|

Kasten yaralamanın, basit bir tıbbi müdahale ile giderilebilecek ölçüde hafif olması hâlinde ise fail maddenin ikinci fıkrası uyarınca cezalandırılacaktır. |(Hayfa Hukuk)|

Maddenin üçüncü fıkrasında ise beş bent hâlinde kasten yaralama suçunun daha çok cezayı gerektiren nitelikli hâllerine yer verilmiş olup, fıkradaki bu bentlerden biri veya birkaçının gerçekleşmesi hâlinde yaralanmanın niteliğine göre fail hakkında birinci veya ikinci fıkralar uyarınca hükmedilen ceza yarı oranında artırılacaktır. |(Hayfa Hukuk)|

TCK'nın 87. maddesinde ise neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama fiilleri yaptırıma bağlanmış olup kasten yaralamanın vücutta kemik kırılmasına veya çıkığına neden olması hâlinde maddenin 3. fıkrası uyarınca uygulama yapılacaktır. |(Hayfa Hukuk)|

Maddenin üçüncü fıkrası uyarınca artırım oranı tespit edilirken öncelikle vücutta kemik kırılmasına veya çıkığına neden olan yaralanmadan dolayı kırık veya çıkığın hayat fonksiyonlarına etkisi tıbbi bir raporla belirlenmelidir. |(Hayfa Hukuk)|

Örneğin burunda meydana gelen lineer kırık ile femur kemiğinde meydana gelen açık parçalı kırığın hayat fonksiyonlarına etkisinin aynı olamayacağının açık olmasına karşın, özel ve teknik bilgiyi gerektiren bir konu olan bu hususun hâkimlik mesleğinin gerektirdiği genel ve hukuki bilgi ile çözümlenmesi de mümkün olmadığından, bu kırıkların hayat fonksiyonlarına etkisinin bilimsel verilere dayanan ve kemik kırıklarını hafif (1) , orta (2-3) ve ağır (4-5- 6) olarak sınıflandıran istikrar kazanmış adli tıp uygulamaları doğrultusunda düzenlenecek tıbbi bir raporla tespit edilmesi gerekmektedir. |(Hayfa Hukuk)|

Yaralamanın vücutta kemik kırılmasına veya çıkığına neden olması hâlinde TCK'nın 87. maddesinin 3. fıkrası uyarınca artırım oranı belirlenirken aldırılan tıbbi rapor doğrultusunda kırık veya çıkığın mağdurun hayat fonksiyonlarına etkisi dikkate alınarak artırım oranı tespit edilecek, ancak bu artırım oranı Kanun'daki düzenlemeye göre en fazla yarı oranında belirlenebilecektir. |(Hayfa Hukuk)|

5237 sayılı TCK’nın “Adalet ve kanun önünde eşitlik ilkesi” başlıklı 3. maddesinin 1. fıkrasında; |(Hayfa Hukuk)|

Suç işleyen kişi hakkında işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı ceza ve güvenlik tedbirine hükmolunur” #hükmü getirilmiş bu düzenleme ile işlenen fiil ile hükmolunan ceza ve güvenlik tedbirleri arasında “orantı” bulunması, böylelikle suç işlenmesiyle bozulan toplum düzeninde adaletin sağlanması için suç işleyen kimseye uygulanacak yaptırımın haklı ve ölçülü olması gerektiği de göz önünde bulundurulacağı hüküm altına alınmiştir. |(Hayfa Hukuk)|

Sanık __'ın İstanbul ili, Kadıköy ilçesi, Osmanağa Mahallesinde bulunan___isimli iş yerinin sahibi olduğu, olay gecesi katılan __ ile arkadaşları___, ____ve katılanın kardeşi___'nın sanığın işlettiği bara eğlenmeye gittikleri, katılan ve yanındakilerin aldıkları alkolün tesiri ile istek şarkı çaldırma nedeniyle bar çalışanlarıyla tartışmaya başladıkları, tartışmanın kavgaya dönüşmesi ile kavgaya dâhil olan sanığın sopa ile katılanın sol koluna vurarak hayat fonksiyonlarını orta (2) derecede etkileyecek ve sol olecranon parçalı kırığına neden olacak şekilde katılanı yaraladığı anlaşılan olayda; bilimsel verilere dayanan ve kemik kırıklarını hafif (1) , orta (2-3) ve ağır (4-5-6) olarak sınıflandıran istikrar kazanmış adli tıp uygulamaları doğrultusunda Adli Tıp Kurumu Kadıköy Şube Müdürlüğünce düzenlenen 11.01.2012 tarihli raporda katılanın kolundaki sol olecranon parçalı kırığının hayat fonksiyonlarını orta (2) derecede etkileyecek nitelikte olduğu yönündeki rapor içeriğine karşın, kemik kırığı doğuran yaralanmalarda kırığın derecesine göre sanığın cezasında yarı oranına kadar artırım öngören TCK’nın 87/3. maddesi gereğince uygulama yapılırken kırığın yaşamsal fonksiyonlara etkisi ile orantılı olarak makul bir oranda artırım yapılması yerine Yerel Mahkemece 5237 sayılı TCK'nın 3. maddesinde düzenlenen orantılılık ilkesini de ihlal edecek şekilde artırım oranının 1/3 olarak fazla tespitinde isabet bulunmamaktadır. |(Hayfa Hukuk)|

Bu itibarla, Yerel Mahkemenin direnme kararına konu hükmünün bozulmasına karar verilmelidır. |(Hayfa Hukuk)|

1) İstanbul Anadolu 31. Asliye Ceza Mahkemesinin 29.09.2015 tarihli ve 281-456 sayılı direnme kararına konu hükmünün, sanığın cezasında yarı oranına kadar artırım öngören TCK’nın 87/3. maddesi gereğince uygulama yapılırken kırığın yaşamsal fonksiyonlara etkisine göre makul bir oranda artırım yapılması gerekirken 5237 sayılı TCK'nın 3. maddesinde düzenlenen orantılılık ilkesini ihlal edecek şekilde 1/3 oranında artırım yapılmak suretiyle fazla ceza tayini isabetsizliğinden BOZULMASINA, |(Hayfa Hukuk)|

2) Dosyanın, mahalline iadesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİ EDİLMESİNE, 05.02.2019 tarihinde yapılan müzakerede oy birliğiyle karar verildi. |(Hayfa Hukuk)|

Bozmayı gerektirmiş, sanık __'ün temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeksizin HÜKMÜN 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 09/07/2018 tarihinde oy çokluğuyla karar verildi. |(Hayfa Hukuk)|

Dosya içeriğine göre; sanık __'in evinden ayrılan mağdureyi 15.09.2015 tarihinde araç ile mağdureyi getirdiği sahil bölgesinde araç arka koltuğunda, onun kıyafetlerini yırtarak cebir vasıtasıyla organ sokmak suretiyle nitelikli cinsel istismar suçunu işlediği, sanık __'in de 15.09.2015 tarihinde akşam vakti diğer sanık __'in mağduru aracı ile sanık __'in evine götürdüğü, burada mağdure banyo yaptıktan sonra sanık __'in yatak odasında mağdureye cebir ve tehdit kullanarak organ sokmak suretiyle nitelikli cinsel istismar suçunu işlediği, ayrıca sanık __ yönünden ise, diğer sanık __'in mağdureyi aracı ile ormanlık alana götürdüğü ve bulundukları yere sanık __'ı çağırdığı, sanık __'in mağdurenin sanık __ ile ilişkiye girmediği takdirde evine bırakamayacağı yönünde zorlamalarda bulunduğu, sanık __'ın buraya gelmesiyle araç içerisinde korkudan titreyen ve ağlayan mağdure ile birlikte olduğu, mağdurenin rızasının bulunmadığının açıkça anlaşılır olduğu gözetilerek sanık __'ın araç arka koltuğunda mağdureye karşı nitelikli cinsel istismar suçunu işlediğini düşüncesiyle sayın çoğunluğun görüşüne katılmıyorum. |(Hayfa Hukuk)|

Dosya içeriğine göre sanıklar Çetin ve Şerif'in mağdure on beş yaşını bitirmeden önce, sanık __'ın ise on beş yaşını ikmal ettikten sonra tehdit ve zor kullanarak nitelikli cinsel istismarda bulundukları iddia ve kabul edilerek sanıklar Çetin ve Şerif'in TCK.nun 103/2, 103/4 ve 62., sanık __'ın ise aynı yasanın 103/2 ve 62. maddeleri uyarınca cezalandırılmalarına karar verildiği anlaşılmaktadir. |(Hayfa Hukuk)|

Yerel mahkemenin anılan kararına yönelik sanıklar müdafiileri ve katılan Bakanlık vekilinin istinaf başvurusu Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddedilmiş, buna karşı sanıklar müdafiileri temyiz "kanun yoluna başvurmuş, bunun üzerine Dairemizce özetle "" mağdurenin olayların seyri sırasında " imkanı olduğu halde yardım talebinde bulunmaması, hakkında düzenlenen raporda darp cebir izine rastlanmaması ve tüm Dosya içeriğine göre sanıkların eylemlerini zorla yaptıklarını kabule yeterli, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı halde sanıklar Şerif ve Çetin'in cezalarının TCK.nın 103/4. maddesiyle artırılması, sanık __'ın eyleminin ise reşit olmayanla cinsel ilişki suçunu oluşturduğu gözetilmeden, "çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan mahkumiyet kararı verilmesinin "" kanuna aykırı olduğu " gerekçesiyle hükümlerin bozulmasına karar verilmiştir. |(Hayfa Hukuk)|

Yerel ve Bölge Adliye Mahkemesinin maddi tespiti (her üç sanık tarafından zor kullanılarak çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçunun işlendiği kabul edilmiş iken) , Yargıtay tarafından (sanırlar Çetin ve Şerif'in rızaya dayalı çocuğun nitelikli cinsel istismarı, Murat'ın ise reşit olmayan mağdureyle rızasıyla cinsel ilişki suçlarının işlendiği sonucuna varılarak) değiştirilmiştir. |(Hayfa Hukuk)|

Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü: |(Hayfa Hukuk)|

Olayın intikal şekli ve zamanı, sanıkla ilk kez vajinal ilişkiye girdikleri zaman kanaması olduğu yönündeki mağdurenin iddiasının hakkında düzenlenen 17.12.2015 tarihli adli rapor içeriğiyle çelişmesi ve tüm dosya kapsamı nazara alındığında, sanığın cinsel istismar eylemini organ sokmak suretiyle gerçekleştirdiği hususunda cezalandırılmasına yeter, her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı ve mevcut haliyle eylemin sanığın kısmi ikrarı ile sübuta eren zincirleme şekilde çocuğun basit cinsel istismarı suçunu oluşturduğu gözetilmeden, ilk derece mahkemesince suç vasfının tayininde yanılgıya düşülerek çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan hüküm kurulması nedeniyle vaki istinaf başvurusunun kabulü yerine yazılı şekilde esastan reddine karar verilmesi, |(Hayfa Hukuk)|

Kanuna aykırı, katılan Bakanlık vekili ile sanık müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 17. Ceza Dairesinin 03.07.2017 gün ve 2017/1380 Esas, 2017/1417 Karar sayılı istinaf başvurusunun esastan reddine yönelik hükmünün 5271 sayılı CMK'nın 302/2-4. madde ve fıkrası gereğince BOZULMASINA, tutuklulukta geçen süre dikkate alınarak tutuklu sanık __'ın TAHLİYESİNE, başka suçtan tutuklu veya hükümlü olmadığı takdirde derhal salıverilmesi hususunun mahalline en seri biçimde bildirilmesi için ilgili yerlere müzekkere yazılmasına, 27.03.2018 tarihinde üye __'ın karşı oyu ve oy çokluğuyla karar verildi. |(Hayfa Hukuk)|

Dosya içeriğine göre suç tarihinde on dokuz yaşında olan sanığın on dört yaşındaki mağdure ile arkadaş ortamında tanıştıkları ve arkadaşlıklarının duygusal boyuta ulaştığı, bunun üzerine 2013 öğretim yılı ikinci döneminde farklı zamanlarda birden çok kez mağdureyi evine götürerek rızası ile cinsel ilişkiye girmek suretiyle zincirleme biçimde çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçunu işlediği, öğrenci olan mağdurenin yaşadıklarını sınıf ortamında samimi bulduğu arkadaşlarına anlatması ve sonrasında ses kaydının sınıf ortamında dinletilmesi üzerine durumu rehber öğretmenine anlatmasıyla olayın ortaya çıktığı ve soruşturmanın başlatıldığı, yapılan yargılama sonunda yerel mahkemece sanığın suçu sabit görülerek TCK.nun 103/2, 43, 62 ve 53.maddeleri uyarınca cezalandırılmasına karar verildiği anlaşılmaktadir. |(Hayfa Hukuk)|

Yerel mahkemenin anılan kararına yönelik sanık müdafii ve katılan Bakanlık vekilinin istinaf başvurusu Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddedilmiş, buna karışı sanık müdafii ve katılan Bakanlık vekili "temyiz kanun yoluna başvurmuş, bunun üzerine dairemizce ""olayın intikal şekli ve zamanı, sanıkla ilk " kez vajinal ilişkiye girdikleri zaman kanama olduğu yönündeki mağdure iddiasının hakkında düzenlenen 17.12.2015 günlü adli rapor içeriğiyle çelişmesi, ve tüm dosya kapsamı nazara alındığında, sanığın cinsel istismar eylemini organ sokmak suretiyle gerçekleştirdiği hususunda cezalandırılmasına yeter her türlü kuşkudan uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı, mevcut haliyle eylemin sanığın kısmi ikrarı ile sübuta eren zincirleme şekilde çocuğun basit cinsel istismar suçunu oluşturduğu gözetilmeden, yazılı "şekilde istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesinin "" kanuna aykırı olduğu gerekçesiyle " hükmün bozulmasına karar verilmiştir. |(Hayfa Hukuk)|

Yerel ve Bölge Adliye Mahkemesinin maddi tespiti(çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçunun işlendiği kabul edilmiş iken) , Yargıtay tarafından (çocuğun basit cinsel istismarı suçunun işlendiği sonucuna varılarak) değiştirilmiştir. |(Hayfa Hukuk)|

Sanık__ hakkında; Manise 6. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda; TCK'nın 106/1-1, 62, 50/1-a, 52 Maddeleri uyarınca 3.000 TL Adli Para Cezasına hükmedilmiş, anılan kararın sanık tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 09/07/218 gün, 2017/13991 E- 2018/___K sayılı ilamı ile; özet olarak daha önce hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilen sanığın denetim süresi içerisinde suç işlediğinden bahisle hakkındaki hüküm açıklanması sırasında CMK'nın 231/11. maddesinin 1. cümlesi uyarınca hükmün aynen açıklanması ile yetinilmesi yerine bir taraftan hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesi aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmayarak eleştirilmesine karşın, diğer taraftan hüküm tarihinden sonra yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunun 34. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK'nın 253. maddesindeki değişiklik nedeniyle TCK'nın 106/1. maddesi kapsamındaki tehdit suçunun uzlaşma kapsamına alınmış olması nedeniyle sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunduğundan hükmün BOZULMASINA, karar verilmiştir. |(Hayfa Hukuk)|

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nca, Dairemizin 20.11.2017 gün ve 2016/12565 esas, 2017/12892 karar sayılı kararına itiraz edilmekle yapılan incelemede; kararda değişiklik yapılmasını gerektiren bir husus bulunmadığı anlaşılmakla; 6352 sayılı Yasa ile değişik 5271 sayılı Kanun'un 308. madde 3. fıkrası gereğince dosyanın bu hususta itirazı incelemeye yetkili Yargıtay Ceza Genel Kurulu'na gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na TEVDİİNE, 06.06.2018 gününde oy çokluğuyla karar verildi. |(Hayfa Hukuk)|

Sanıklar__,__,__,____,__,__,____,____ ve__ haklarında açılan kamu davasının yerel mahkemece yapılan yargılamaları sonunda mahkumiyetlerine ilişkin kararın oy çokluğuyla onanmasına yönelik Dairemizin 20.11.2017 tarih ve 2016/12565 Esas, 2017/12852 karar sayılı kararının Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca CMK.nun 308. maddesi uyarınca düzeltilmesi itirazen talep edilmiş, sayın çoğunluk tarafından kararın düzeltilmesine dair itiraz yerinde görülmemiştir. |(Hayfa Hukuk)|

Sayın çoğunluğun görüşüne 20.11.2017 tarihli karşı düşüncedeki ''Sanıklar__,__,__,____,__,__,____,____ ve__ haklarında açılan kamu davasının yapılan yargılaması sonunda yerel mahkemece, sahte oluşturulan kredi kartını kullanmak suretiyle yarar sağlamak suçundan TCK.nun 245/3. maddesi gereğince mahkumiyetlerine ilişkin hükümlerin onanmasına yönelik sayın çoğunluğun görüşüne aşağıdaki nedenlerle katılma olanağı olmamıştır. |(Hayfa Hukuk)|

Dosyada mevcut bilgi, belge, bankaların cevabi yazıları ile beyanlara göre; |(Hayfa Hukuk)|

1) Sanıklardan__’in Manisa ilinde ikamet etmekte olup babasına ait İzmir Karşıyaka ilçesinde faaliyet gösteren akaryakıt istasyonunda sahte oluşturulan kredi kartı ile pos cihazından Ağustos ayı içinde 2-3 kez çekim yapıldığı, |(Hayfa Hukuk)|

2) Sanık__’ın__ mamüller işyeri bulunduğu bu işyerinde Temmuz ve Ağustos ayları içinde sahte oluşturulan kart ile 28 kez 400-970 TL aralığında pos cihazında çekim yapıldığı, |(Hayfa Hukuk)|

3) Sanık__’nun İzmir-Bayraklı semtinde et satışına yönelik işyeri bulunduğu, Temmuz-Ağustos aylarında 300-400 TL aralığında 6 kez pos cihazından çekim yapıldığı, |(Hayfa Hukuk)|

4) Sanık__’ın İzmir ili Selçuk ilçesinde giyim işyeri bulunduğu, Ağustos-Eylül aylarında pos cihazından 200-450 TL aralığında on adet işlem yapıldığı, |(Hayfa Hukuk)|

5) Sanıklardan__’ın Aydın-Didim ilçesinde hediyelik eşya satışı yapılan işyeri bulunduğu Temmuz ayı içinde bir kez 1200 TL tutarında pos cihazında işlem yapıldığı, |(Hayfa Hukuk)|

6) Sanık__’ın Didim ilçesinde saat, gözlük, parfüm satışı yapılan üç ayrı mağazası bulunduğu, Temmuz ayı içinde 500-700-1700 TL tutarında pos cihazından üç ayrı işlem yapıldığı, |(Hayfa Hukuk)|

7) Sanık__ Karaaslan’ın Didim ilçesinde____ isimli işyeri bulunduğu, Eylül ayı içinde beş kez işlem yapılmaya çalışıldığı, bankaların onay vermedikleri, |(Hayfa Hukuk)|

8) Sanık____’ın Didim ilçesinde___ Center isimli işyeri bulunduğu, Temmuz ayı içinde 500-1900 TL tutarında 4 ayrı işlem yapıldığı, |(Hayfa Hukuk)|

9) Sanık__’in__ ilçesi__ köyünde lokanta işletmeciliği yaptığı, Temmuz-Ağustos aylarında 850-2600 TL aralığında kırkbir kez pos cihazından işlem yapıldığı anlaşılmaktadır. |(Hayfa Hukuk)|

İddia ve mahkemenin kabulü, suç örgütü üyeleri__ ve__ tarafından temin edilen ve oluşturulan sahte kredi kartları ile yukarıda isimleri yazılı sanıkların, işyerlerindeki pos cihazlarından herhangi bir mal ve hizmet satışı olmadan çekim yapmak suretiyle suçun birlikte işlendiği şeklindedir. |(Hayfa Hukuk)|

Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ve kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen Dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, |(Hayfa Hukuk)|

Mağdurenin kovuşturma evresinde alınan beyanında diğer sanık __'le sahile gitmelerinin ardından Hüsamettin'in bir bayan ve bir erkek arkadaşı ile kendi yaşlarında olan bir şahsın yanlarına geldiğini, normal şekilde muhabbet edildiğini, jandarma ekibinin bulunduğu bölgeye gelmesinden sonra kendisinden uzak olmasından dolayı onlardan yardım istemediği gibi başından geçenleri Hüsamettin'in arkadaşlarına da anlatmadığını, tekne ile denize açılıp yarım saatlik bir tur yaptıktan sonra geri geldiklerini, ayrıca kendisine sanık __ tarafından tecavüz edildikten sonra kanamasının başladığını, kendisine hastahanede iğne yapıldığını belirtmesine rağmen, herhangi bir yardım talebinde bulunmaması, Dalaman Devlet Hastanesinde düzenlenen 19.09.2015 tarihli raporda mağdurede herhangi bir darp cebir izine rastlanılmaması ve tüm dosya içeriği nazara alındığında, sanıkların mağdureye yönelik eylemlerini zorla yaptıkları hususunda cezalandırılmalarına yeter, her türlü şüpheden uzak, kesin |(Hayfa Hukuk)|

ve inandırıcı delil bulunmadığı halde sanıklar Şerif ile Çetin haklarında kurulan mahkûmiyet hükümlerinde 5237 sayılı TCK'nın 103/4. maddesinin uygulanması suretiyle cezaların fazla tayini ve sanık__ yönünden yapılan değerlendirmede ise suç tarihi itibariyle eyleminin reşit olmayanla cinsel ilişki suçunu oluşturduğu gözetilerek bu suçtan mahkûmiyeti yerine, suç vasfının tayininde yanılgıya düşülerek çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan cezalandırılmasına karar verilmesi, |(Hayfa Hukuk)|

Kanuna aykırı, sanıklar müdafilerinin temyiz itirazları ile sanıklar Murat ve Şerif müdafilerinin duruşmalı inceleme sırasındaki sözlü savunmaları bu itibarla yerinde görüldüğünden, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 15. Ceza Dairesinin 03.05.2017 gün ve 2017/1319 Esas, 2017/1093 Karar sayılı istinaf başvurusunun esastan reddine yönelik hükümlerinin 5271 sayılı CMK'nın 302/2-4. madde fıkrası gereğince BOZULMASINA, bozma sebebine göre atılı suçtan tutuklu bulunan sanık __'ın TAHLİYESİNE, başka bir suçtan tutuklu veya hükümlü bulunmadığı taktirde derhal salıverilmesinin temini hususunun en seri vasıtayla mahalline bildirilmesi için ilgili yerlere yazı yazılmasına, 03.04.2018 tarihinde üyeler __ ile __'ın karşı oyları ve oy çokluğuyla karar verildi. |(Hayfa Hukuk)|

Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü: |(Hayfa Hukuk)|

Mağdurelerin aşamalardaki çelişkili anlatımları, müşteki anne __'nin istikrarlı olmayan beyanları, tanık öğretmenler __ ile __ ve mağdurelerin dedesi __'ın ifadeleri, savunma ve tüm dosya kapsamı nazara alındığında, ilk derece mahkemesinin sübuta yönelik delillerin değerlendirilmesine ilişkin olarak 5271 sayılı CMK'nın 230/1-b. maddesine uygun düşmeyen gerekçeyle kurduğu mahkûmiyet hükümlerine yönelik istinaf başvurusunun kabulü yerine yazılı şekilde esastan reddine karar verilmesi suretiyle aynı Kanunun 289/1-g. maddesine muhalefet edilmesi, |(Hayfa Hukuk)|

Kanuna aykırı, katılan Bakanlık vekili ile sanık müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 17. Ceza Dairesinin 15.09.2017 gün ve 2017/1716 Esas, 2017/1660 Karar sayılı istinaf başvurusunun esastan reddine yönelik hükmünün 5271 sayılı CMK'nın 302/2-4. madde ve fıkrası gereğince BOZULMASINA, bozma nedenine göre tutuklu sanık __'nın TAHLİYESİNE, başka suçtan tutuklu veya hükümlü olmadığı takdirde derhal salıverilmesi hususunun mahalline en seri biçimde bildirilmesi için ilgili yerlere müzekkere yazılmasına, 07.06.2018 tarihinde üyeler __ ile __'ın karşı oyları ve oy çokluğuyla karar verildi. |(Hayfa Hukuk)|

Dosya içeriğine göre sanığın olay tarihinde 12 ve 13 yaşlarında olan mağdurelerin babası olduğu, değişik tarihlerde onları tehdit ederek zincirleme biçimde çocuğun basit cinsel istismarı suçlarını işlediği iddiasıyla kamu dava açıldığı, yerel mahkemenin suçları sabit görerek sanığın TCK'nun 103/1, 103/3, 103/4 ve 43. maddeleri uyarınca cezalandırılmasına karar verdiği, bu karara yönelik istinaf başvurusunun Bölge Adli Mahkemesince esastan reddine karar verildiği, iş bu kararın temyizi üzerine "Dairemizce ""mağdurelerin aşamalardaki çelişkili anlatımları, müşteki annenin istikrarlı olmayan " beyanları, tanık öğretmeler __, __ ve mağdurelerin dedesi __'ın ifadeleri, savunma ve tüm dosya kapsamı nazara alındığında, ilk derece mahkemesinin sübuta yönelik delillerin değerlendirilmesine ilişkin olarak CMK'nın 230/1-b maddesine uygun düşmeyen gerekçeyle kurduğu hükümlere yönelik istinaf başvurusunun kabulü yerine, yazılı şekilde esastan reddine karar verilmesiyle aynı kanunun "289/1-g muhalefet edilmesi "" gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verildiği anlaşılmaktadir. |(Hayfa Hukuk)|

Yerel " ve Bölge Adliye Mahkemesinin maddi tespiti (mevcut kanıtlara göre suçların işlendiği kabul edilmiş iken) , Yargıtay tarafından (özetle suçların işlendiğini kabule yeterli kanıt olmaması nedeniyle sabit görülmemiş) değiştirilmiştir. |(Hayfa Hukuk)|

Kanuna aykırı, sanıklar müdafileri ve katılan Bakanlık vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, ancak bu hususların yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanunun "322. maddesinin verdiği yetkiye istinaden düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hükümlere,"" Sanık " __'in suçu, 5237 sayılı TCK'nın 53/1-c. maddesindeki hak ve yetkileri kötüye kullanmak suretiyle işlediği anlaşıldığından TCK'nın 53/5. maddesi gereğince bu hak ve yetkileri hükmedilen cezanın yarısı "süreyle kullanmaktan yasaklanmasına"", ''sanık___'in tekerrüre esas mahkûmiyeti bulunduğu " anlaşılmakla, hükmolunan cezanın TCK'nın 58/6. maddesi uyarınca mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine, cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına'', “katılan___, Çalışma ve Sosyal Hizmetler

 

 

 Av. Halil ÖZYOLCU - Çukurambar, 1463. Cadde, No: 4/7, Çankaya/ANKARA – Tel: 312.2846063 - BELGE NO: 14820

Yorum yapabilmek için Giriş yap ya da Kayıt ol.